Lisenin dersler açısından verimsiz geçen ilk yıllarından sonra hayatıma nasıl yön çizeceğime dair en ufak planım yokken ve üstüne üstlük Dame de Sion’daki hocalarım tarafından da ümitsiz vaka ilan edilmişken 10.sınıfın yazında Hüseyin Hoca ile tanıştım. Daha önceden Hüseyin Hoca’nın efsane hikayelerini, binlerce gencin hayatına nasıl dokunduğunu, sıradan bir hoca değil bir eğitmen ve abi olduğunu eski öğrencileri olan babam ve halamdan dinlesem de o yaşların verdiği avarelikle çok da ciddiye almamıştım. Fakat Hüseyin Hoca ve müthiş ekibiyle geçirdiğim iki senenin sonunda anlatılanların az bile olduğunu gördüm. Hocayla tanışana kadar içten içe “Bu matematik aslında güzel bir şeye benziyor ama derinlemesine mantığını anlatan birisine hiç denk gelemedim” hissiyatındaydım ve matematikle bir türlü barışamamıştım. Hocayla yaptığımız daha ilk dersten farklı ve özel bir yerde olduğumu anladım ve çalışmaya her geçen gün daha motive oldum. Temel bilgilerim başlarda oldukça zayıf olduğundan ben matematikle barışsam da matematiğin benle barışması oldukça zaman ve ciddi bir çalışma gerektirdi. Hüseyin Hoca’nın deyişiyle her Türk gencinin tadacağı üniversite sınavına gerçek anlamda sıfırdan çalışmaya başladım ve Hüseyin Hoca ve ekibinin işini ele alışındaki ciddiyeti, bizlere yaklaşımındaki içtenliği gördüğüm her derste çalışma, başarma isteğim artarak devam etti. Üniversite sınavını hayatımızın merkezine aldığımız bu senede hocadan sadece derslere değil hayata dair de pek çok şey öğrendik. Bizlere hayatta ne yaparsak yapalım en iyisini yapmamızı ve en önemlisi işimizi ciddiye almamızı öğütlerken aynı zamanda da müthiş profesyonelliği, mesleğini yaparken ki heyecanı ve hepimize geçen enerjisiyle hayat boyu unutamayacağım bir örnek oldu bana. Ne iş yaptığının değil de nasıl yaptığının önemini gördüm. Hocayla geçirdiğim iki sene sonunda üniversite sınavında başlarda hayal dahi edemeyeceğim bir derece yaparak İstanbul hukuka girdim. Fakat sınav sonucu kazanımlarım arasında birinci sırada değildi. İki yılın sonunda hayata bakışım değişmişti. Ne iş yaparsam yapayım en iyisini yapmam gerektiğinin bilincine varmıştım artık. Üniversite sınavının doğruları yapanların önünü kesemeyeceğini meselenin elinden geleni yapmak olduğunu öğrendim. Bu yazıda hep matematik dışı kazanımlardan bahsettim. Çünkü Hüseyin hocaya giden birinin matematik öğrenememesi gibi bir durum zaten söz konusu değil. Benim gözümde sadece matematiğin değil eğitimin Obradovic’idir. Tabii ki bunları tek başına yapmıyor. Bu zor senelerimde bana desteğini bir gün esirgemeyen beni kardeşleri gibi görüp hep yanımda olan, anlamadığım her soruyla ilgilenen Kaan abi, Orhun Hoca , Serap hoca ve keyifli sohbetiyle Ziya abinin de hakkı ödenmez. Kaan abi ve Orhun Hoca ihtiyacım olan her anımda yanımda oldular ve içtenlikle bütün sene ilgilerini esirgemediler. Üniversite sınavıma girmemin üzerinden bir yıl geçmemesine rağmen öğrendiğim çoğu bilgiyi unuttum . Fakat hocalarımdan elde ettiğim kazanımları hayat boyu unutamam. Çoğu insan için sıradan ve sıkıcı geçen sınav senesini böyle değerli insanlarla hayata dair büyük kazanımlar elde ederek geçirdiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Hocalarım hayat boyu umarım elde edeceğim tüm başarıların temelini siz attınız, 20 yıllık hayatımın en önemli adımlarımdan birine ortak oldunuz. Hakkınız ödenmez.
Notre Dame De Sion
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi