Lise dönemindeki gençlere üniversite sınavı hazırlığı kapsamında matematik dersleri veren Hüseyin Darmar başladığı günden itibaren 2000’den fazla öğrencinin hayat yolculuğuna eşlik etmiş, onların hayattaki hedeflerini belirleme ve bu hedeflere ulaşmaları konusunda yol göstermeyi misyon edinmiştir.
Devamını Oku...Hayatım boyunca yolumu kendim çizmeye çalışmış, hatta bu yolda inatçı sayılabilecek bir insan oldum. Bugün, beni tamamen mutlu eden, içinde olmanın uzun yıllardır hayalini kurduğum bir kariyere ulaştım. Dönüp baktığım zaman bu yolda Hüseyin Abi'nin o kadar çok, o kadar güzel dokunuşları var ki... Hüseyin Abi'nin öğrettiği matematik hepimize sınavı kazandırdı. Hüseyin Abi'nin tedrisatından geçip de matematikte başarısız olmak mümkün değil. Bana bile zorla matematik öğretti. :) Açıkçası bir gazeteci olarak bu matematik sınavdan sonra hayatımdan çıktı. Ancak Hüseyin Abi'nin hayata dair söyledikleri, kariyerim başladığında birer prensibe dönüştü. "Ne iş yaparsanız yapın, en iyi siz yapın." Ne zaman sıkılsam, bunalsam, işle ilgili zor bir döneme girsem, bu cümle Hüseyin Abi'nin sesiyle beynimin içinde fink atar. Velhasıl kelam, Hüseyin Darmar'dan ders almanın bana hayattaki kazançlarını sayfalarca anlatabilirim. Aramızda geçen yüzlerce şahane, komik ve genelde Hüseyin Abi'nin bana kızdığı diyalogları anlatabilirim. Ben çok parlak bir öğrenci değildim. Hüseyin Abi bana "sınavda birimiz haklı çıkacak" demişti. Sınavdan sonra da "sen haklı çıktın" dedi. Sınavda ben haklı çıktım ama hayatımın geri kalan her kısmında Hüseyin Abi haklı çıktı. Ve ben onun haklılığı sayesinde hayalini kurduğum bir kariyer inşaa edebildim.
Ben Duru. Notre Dame de Sion Fransiz Lisesi’nden 2021 yılında mezun oldum. Şu anda Okan üniversitesi’nde İngilizce Tıp okuyorum. 11. sınıfın Aralık ayında pek de iç açıcı olmayan bir matematik temeliyle Hüseyin Hoca'yla çalışmaya başladım. Biraz da geç başladığım ve matematiğe karşı aşırı ön yargılı olduğum için çok çabuk toparlayamayacağımı düşünüyordum. Hiç tahmin ettiğim gibi olmadı ve ben bir anda kendimi çok yorucu olsa bile çok zevkli bir maratonun içinde buldum. Son sınıf boyunca pandemiden dolayi kurumdan uzak kalmamıza rağmen her an bir telefon uzağımda olan hocalarım sayesinde panik, stres dolu bir seneyi olabilecek en başarılı ve keyifli bir şekilde geçirdim. Matematik eğitiminin yanı sıra bir sene içerisinde hayatı, her zaman çok çalışmak gerektiğini ve zaten yaşamanın da bu yüzden güzel olduğunu hocalarımdan öğrendim. Yaptığım iş ne olursa olsun en iyisini yapmam gerektiğini, Hüseyin Hoca’nın söylemi ile "başarana kadar gecemi gündüzüme katmam gerektiği"ni anladım. Şimdi hayalim olan mesleğe bir adım daha yakınken hala herkese tanıdığım efsane öğretmenlerimi anlatıyorum ve onların da yeni ve daha iyi Duru’lar yetiştirdiğini biliyorum.
Lisenin dersler açısından verimsiz geçen ilk yıllarından sonra hayatıma nasıl yön çizeceğime dair en ufak planım yokken ve üstüne üstlük Dame de Sion’daki hocalarım tarafından da ümitsiz vaka ilan edilmişken 10.sınıfın yazında Hüseyin Hoca ile tanıştım. Daha önceden Hüseyin Hoca’nın efsane hikayelerini, binlerce gencin hayatına nasıl dokunduğunu, sıradan bir hoca değil bir eğitmen ve abi olduğunu eski öğrencileri olan babam ve halamdan dinlesem de o yaşların verdiği avarelikle çok da ciddiye almamıştım. Fakat Hüseyin Hoca ve müthiş ekibiyle geçirdiğim iki senenin sonunda anlatılanların az bile olduğunu gördüm. Hocayla tanışana kadar içten içe “Bu matematik aslında güzel bir şeye benziyor ama derinlemesine mantığını anlatan birisine hiç denk gelemedim” hissiyatındaydım ve matematikle bir türlü barışamamıştım. Hocayla yaptığımız daha ilk dersten farklı ve özel bir yerde olduğumu anladım ve çalışmaya her geçen gün daha motive oldum. Temel bilgilerim başlarda oldukça zayıf olduğundan ben matematikle barışsam da matematiğin benle barışması oldukça zaman ve ciddi bir çalışma gerektirdi. Hüseyin Hoca’nın deyişiyle her Türk gencinin tadacağı üniversite sınavına gerçek anlamda sıfırdan çalışmaya başladım ve Hüseyin Hoca ve ekibinin işini ele alışındaki ciddiyeti, bizlere yaklaşımındaki içtenliği gördüğüm her derste çalışma, başarma isteğim artarak devam etti. Üniversite sınavını hayatımızın merkezine aldığımız bu senede hocadan sadece derslere değil hayata dair de pek çok şey öğrendik. Bizlere hayatta ne yaparsak yapalım en iyisini yapmamızı ve en önemlisi işimizi ciddiye almamızı öğütlerken aynı zamanda da müthiş profesyonelliği, mesleğini yaparken ki heyecanı ve hepimize geçen enerjisiyle hayat boyu unutamayacağım bir örnek oldu bana. Ne iş yaptığının değil de nasıl yaptığının önemini gördüm. Hocayla geçirdiğim iki sene sonunda üniversite sınavında başlarda hayal dahi edemeyeceğim bir derece yaparak İstanbul hukuka girdim. Fakat sınav sonucu kazanımlarım arasında birinci sırada değildi. İki yılın sonunda hayata bakışım değişmişti. Ne iş yaparsam yapayım en iyisini yapmam gerektiğinin bilincine varmıştım artık. Üniversite sınavının doğruları yapanların önünü kesemeyeceğini meselenin elinden geleni yapmak olduğunu öğrendim. Bu yazıda hep matematik dışı kazanımlardan bahsettim. Çünkü Hüseyin hocaya giden birinin matematik öğrenememesi gibi bir durum zaten söz konusu değil. Benim gözümde sadece matematiğin değil eğitimin Obradovic’idir. Tabii ki bunları tek başına yapmıyor. Bu zor senelerimde bana desteğini bir gün esirgemeyen beni kardeşleri gibi görüp hep yanımda olan, anlamadığım her soruyla ilgilenen Kaan abi, Orhun Hoca , Serap hoca ve keyifli sohbetiyle Ziya abinin de hakkı ödenmez. Kaan abi ve Orhun Hoca ihtiyacım olan her anımda yanımda oldular ve içtenlikle bütün sene ilgilerini esirgemediler. Üniversite sınavıma girmemin üzerinden bir yıl geçmemesine rağmen öğrendiğim çoğu bilgiyi unuttum . Fakat hocalarımdan elde ettiğim kazanımları hayat boyu unutamam. Çoğu insan için sıradan ve sıkıcı geçen sınav senesini böyle değerli insanlarla hayata dair büyük kazanımlar elde ederek geçirdiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Hocalarım hayat boyu umarım elde edeceğim tüm başarıların temelini siz attınız, 20 yıllık hayatımın en önemli adımlarımdan birine ortak oldunuz. Hakkınız ödenmez.
Ben Gülce Tanış, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim :) Hüseyin hocaya 12. sınıfta gitmiştim, Hüseyin hocamızla bizim dönemce birlikteliğimiz çok ayrı bir yeri vardı. Mart ortası herkesi kasıp kavuran bir pandemi dönemi. Bu koca kaostan etkilenmeyip hızla değişime ayak uyduran muhteşem bir ekip. Elinde Ipad kalemi, yüzünde maske demeden canla başla bize fonksiyon anlatan Hüseyin hocam, geometride 3 boyutlu düşünemiyorum deyince üşenmeyip elmayı kesip ders anlatan Orhun Hocam, ve tabi ki en zor sorularda bile hep en pratik yollarla gözümüzü açtıran Serap Hocam… Tabi ki Kaan abimizi de unutmamak lazım :) Gece 1 de attığım olasılık sorularında bile anında arayıp üşenmeden cevaplandıran. Bu ekip benim için çok değerli, bana kattığınız akademik başarının yanında yadsınamaz bir hayata bakış açısı kattınız. Hüseyin hocamın “biz kaybedenlerin hikayesini dinlemeye gelmedik lafı” hayatımın her anında kulağımda çınlıyor. Bana kattığınız her şey için çok teşekkürler, bilin ki bugün giydiğim doktor önlüğünde en çok da sizlerin emeği var
Yıllık Tecrübe
Öğrenci
Tıp Öğrencisi
Hukuk Öğrencisi